20.Haziran.2022 12:00

Sağlıklı Yarınların Temelleri Sürdürülebilir Beslenmeyle Atılıyor

Sürdürülebilirlik, küresel salgınla birlikte hayatın her alanında daha fazla öne çıkan ve hem bireyler hem de kurumlar tarafından odağa konulan bir konu halinde. Sürdürülebilir beslenme ise yeni bir kavram olsa da sürdürülebilirlik alanındaki konuların başında geliyor. Dünya nüfusunun önlenemez artışı, kısıtlı doğal kaynakların hızla tüketilmesi ve iklim krizi, gıdanın gelecekteki varlığına dair kaygıları güçlendiriyor.

Birleşmiş Milletler’in 2016 yılında açıkladığı 17 maddelik sürdürülebilirlik kalkınma amaçlarının ikincisi “açlığa son”, üçüncüsü ise sağlıklı ve kaliteli yaşamın en temel ayağı olan “sürdürülebilir beslenme” olarak belirlenmiş durumda.

Sürdürülebilir Beslenme Nedir?

Evrensel olarak benimsenen sürdürülebilir beslenme kavramı, daha yaşanabilir bir dünya için besin israfını azaltmayı, çevreye en az zarar verecek şekilde beslenmeyi ve beslenmeye bağlı bulaşıcı olmayan hastalık riskini en aza indirmeyi hedefleyen bir beslenme türüdür. Sürdürülebilir beslenme yaşamın tüm evrelerinde fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden iyilik halini devamlı kılmayı amaçlıyor. Bu hedeflerden birisi de dünya üzerinde besine ulaşımdaki adaletsizliği önlemek. Bu nedenle sürdürülebilir tarım ve besin üretim sistemleri bu konuda büyük önem taşıyor. Sürdürülebilirliği olmayan, sağlığı olumsuz etkileyen besin üretimleri, insan sağlığı ve dünya için büyük risk oluşturuyor.

Yayla Agro Sağlıklı Beslenme Departmanı Diyetisyeni Nihal Tunçer ise Sürdürülebilir Beslenme kavramını “Bireyin sağlığını ve iyilik halini tüm yönleri ile geliştirirken çevresel etkisi düşük olan besin tercihler” olarak tarif ediyor. Tunçer, sürdürülebilir beslenmenin genel özelliklerini; erişilebilir, maliyeti karşılanabilir, güvenilir, eşitlikçi ve kültürel olarak kabul edilebilir olarak sıralıyor.

Sürdürülebilir Beslenme Hangi Gıdaları İçerir?

Sürdürülebilir beslenme için tarım ve gıda alanında faaliyet gösteren kurumların faaliyetleri kadar bireylerin beslenme alışkanlıkları da belirleyici role sahip.

Bireysel bazda sürdürülebilir beslenmeye katkı sağlamak ve geleceğe nitelikli ve devamlılık arz eden bir beslenme kültürünü taşıyabilmek için uygulanabilecek yöntemler mevcut.

Akdeniz Beslenme Modeli, sürdürülebilir beslenme alışkanlığına en uygun model olarak öne çıkıyor. Amerikalı bilim insanı Ancel Keys tarafından ortaya atılan bu model soğuk sızma zeytinyağı, sebzeler, meyveler, ekmek, tahıllar, kuru baklagiller ve kuru yemişlerin çok, balık, tavuk, yumurta, süt ürünlerinin orta, şeker ve tatlılar ile kırmızı etin az tüketildiği bir beslenme alışkanlığı olarak tarif ediliyor.

2010 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından insanlığın kültür mirası olarak kabul edilen Akdeniz Beslenme Modeli, 2012 yılında Birleşmiş Milletler Besin ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından gezegenin en sürdürülebilir beslenme modeli olarak tanımlanmıştır.

 

Sürdürülebilir Beslenme İçin Neler Yapmak Gereklidir?

Sürdürülebilir beslenmeye katkıda bulunmak ve beslenme alışkanlıklarınızı bu anlayışa göre dönüştürmek için oldukça pratik ve uygulanabilirdir. Siz de aşağıdaki önerileri uygulayarak hem kendiniz hem de gelecek nesiller için sağlıklı, lezzetli ve en önemlisi sürdürülebilir bir beslenmenin temellerini atabilirsiniz.

  • Tek tip beslenmeden kaçınarak beslendiğiniz gıdaları çeşitlendirebilirsiniz.
  • Protein olarak hayvansal proteinler yerine (et, tavuk, yumurta, süt, yoğurt, peynir vb) yerine, bitkisel protein kaynaklarını tercih edebilirsiniz. Bunun için kuru baklagillerin, tam tahılların, fındık, ceviz veya badem gibi yağlı tohumların tüketimini artırmanız daha ekonomik ve sağlıklı bir çözüm olacaktır. 
  • Şeker, yağ, tuz içeren paketlenmiş besinleri daha az sıklıkta ve daha az miktarda tüketmeye çaba gösterin.
  • Mevsiminde üretilen sebze ve meyveleri ile mevsiminde avlanan balıkları tercih etmek de sağlıklı bir çözümdür.
  • İhtiyaçlarınızı listeleyerek alışverişe çıkmak, ihtiyacınız olmayan gıdaları almanızı engelleyecek, israf ve gereksiz harcamaların önüne geçecektir.
  • Satın aldığınız gıdaları doğru koşullarda saklamak, o gıdanın üretimi için harcanan doğal ve finansal kaynakların hem de tarımsal iş gücünün korunmasını sağlar.
  • Besinlerin sularını veya sap, yaprak gibi kısımlarını değerlendirin. Örneğin; meyvelerin kabuklarından sirke, salata sosu, dezenfektan yapabilir ayrıca ev temizliğinde de kullanabilirsiniz.
  • Ambalaj, poşet, plastik kullanımını azaltarak ve tekrar kullanılabilen, geri dönüştürülebilir ürünler tercih ederek hem doğayı ve çevreyi koruyabilirsiniz.
  • Mutfakta her zamankinden daha az zaman geçirmeye çalışın. Mutfakta gereğinden fazla bulunmak, gereksiz gıda tüketerek sağlığınızı bozmanıza ve kaynaklarınızı tüketmenize yol açar.
Bu makale size faydalı oldu mu?