28.Mart.2024 12:00

Geçmişten Bugüne Yayla

Geçmişten Bugüne Yayla

Yayla Agro Gıda, kurulduğu ilk günden itibaren gıda sektöründe yerini sağlamlaştırmaya devam etmektedir. Var olan gıda ihtiyacını karşılamak ve bunu yaparken sürdürülebilir olmayı hedefleyen Yayla Gıda, kurulduğu ilk güne nazaran ciddi bir gelişme kaydetmiştir. Öyle ki sadece Türkiye değil yurt dışında da faaliyetlerini sürdürerek ülke ekonomisine de katkı sunmaktadır.

Gıda sektörü her zaman ihtiyaç olan ve sürekli üretimin olması gereken bir alandır. Diğer sektörlere nazaran insana karşı ciddi bir sorumluluk da barındırmaktadır. Ancak burada sadece üretimi hedeflemek yanlış olacaktır. Doğru planlama, doğal kaynakları ve sürdürülebilir olmak da Yayla Gıda için önem arz etmektedir. Bu sayede günümüzdeki konumuna erişmiştir.

İşte, Yayla Gıda’nın kuruluş tarihinden günümüze değin gelişimleri…

Yayla Agro Gıda’nın Kuruluşu ve Tarihçesi

Tarihler 1996 yılını gösterdiğinde, Durukan Gıda ve ihtiyaç Maddeleri A.Ş ismiyle ilk olarak Ankara’da kurulmuştur. Kuruluşunun ilk yıllarında doğru planlamaları neticesinde 2004 yılında üretim yapabilmek adına Ankara’nın Kazan ve Saray bölgelerinde bulunan arsaları satın aldı. Buradaki arsalarda fabrika, yönetim ve üretim için planlamalar yapıldı.

İlk yatırımından henüz bir yıl sonra 2005 yılında ise Kazan’da şubesini ve yeni depolama merkezini oluşturdu. Hızla büyüyen Yayla Gıda, 2007 yılında Ankara Merkez Fabrikasını açtı. Henüz kuruluşunun ilk yılları olsa da yurt dışı satışlarını hedeflediği için 2008 yılında Dış Ticaret Departmanını meydana getirdi.

Kuruluşundan 14 yıl sonra ismini Yayla Agro Gıda Sanayi ve Nakliyat A.Ş olarak değiştirdi. Bununla kalmayarak Ankara dışında çıkan marka, ilk defa Mersin’de şube kurdu. Ve bu şehirde fabrika arsasını şirket bünyesine kattı.

Tarihler 2013’ü gösterdiğinde Mersin’deki fabrika aktif olarak çalışmalara başlamıştı. Sadece üretimi hedeflemeyen Yayla Agro, 2014 yılında bir denemesi ile dünya rekorlar kitabına adını yazdırdı! Dünyanın en büyük pilavını yapmasıyla Guiness Rekorlar Kitabı’nda artık Yayla Agro’nun ismi yer alıyordu.

ISO 500 Türkiye listesinde 2015 yılında 214., 2016 yılında 207. 2017 yılında ise 187. olmak gibi ciddi ilerlemelere imzasını attı. 2017 yılında aynı zamanda Fortune 500 listesine 230.sıradan giriş yaptı. Bu senelerde ARGE çalışmalarını da destekleyen marka, ürün yelpazesini ve satış pazarlamasını geliştirerek hareket etti.

Ürün Yolculuğu: Gelenekten Geleceğe

Kurulduğu ilk dönemlerde bakliyat ve tahılların üretimi ile müşterilerinin karşısına çıkan Yayla Gıda, ilerleyen süreçte farklı ürünlere de yönelmiştir. Ürün yelpazesini geliştirmekle kalmayıp bunların kullanım şekli, pratikliği ve ambalajlama teknolojisi ile rakiplerinden sıyrıldığını söylemek mümkündür.

2016 yılında ilk defa Yayla Gurme Fit lansmanı yapılarak bu alandaki özel besin değerlerine sahip gıdalar pazara duyurulmuştur. 2018 yılında ise TÜBİTAK desteğiyle gerçekleştirdiği projeler ile hazır yemek ürünlerini geliştirerek satışa sunmuştur. Bakliyata dair pratik kullanım ve ulaşılabilirliği arttırmak için 2019 yılında Yayla Hazır Yemek ve Haşlanmış Ürün lansmanı gerçekleştirilmiştir.

Yapılan bu lansmanın tarihlerinde EBA 2019 Şampiyon Business Award Yarışmasında 150 milyon Euro ve üstü cirosuyla Türkiye 1.si olan Yayla Gıda, Avrupa’da ülkemizi temsil etmiştir. Elbette bununla kalmayan marka, 2020 yılında Yemek Hazır ürünlerini geliştirmek için yeni fabrikalar satın aldı. Legurme markasını, bakanlık onaylı olarak desteklemesi de ürün yelpazesinde etkili oldu.

Sonuç olarak Yayla Agro Gıda, bakliyat gibi geleneksel bir yemeği farklı şekillerde ve ambalajlarda sunarak geleceğe taşıdı. Günümüzde diğer markalara kıyasla daha özenli paketleme, pratik kullanımı ile hem ulusal hem de uluslararası alanda tüketilmeye devam etmektedir.

Kalite ve İnovasyon: Yayla’nın Başarı Sırları

Gıda sektöründe bu denli büyüyüp gelişmek ve ülke ekonomisine de katkı sunmak sınırlı sayıdaki şirketler tarafından gerçekleşmektedir. Yayla Agro’nun bu şekilde büyümesinde kendine ait başarı sırları elbette bulunmaktadır.

Kurulduğu ilk tarihten itibaren yurt dışı hedefini gütmesi ve ilk departmanlarından birisini bu yönde açması markanın ne denli planlı olduğunu göstermektedir. Planlarına sadık kalarak, yeterli yatırımı doğru yönetmesiyle markanın değeri her geçen gün büyümektedir.

Elbette tek sır bu da değil! Kullanıcı, yani müşterini önemseyen şirket, ambalaj ve logo değişimine giderek bu durumun önemini ortaya koymuştur. Yemek Hazır ürünleri ve ambalajındaki farklılıklar ile sektörde yenilikçi bir davranış sergilemiştir. Konserve gıdaların yerine alan özel ambalajları sadece görüntüsüyle değil sürdürülebilirliği ile de dikkat çekmektedir.

Yayla Agro Gıda’nın en büyük sırlarından birisi de sürdürülebilirliktir. Sürdürülebilir tarım ve tüketim adına ARGE çalışmaları oluşturan şirket, ciddi adımlar atmaktadır. Karbon Ayak İzi hesaplaması yaptırarak 2030 yılına kadar karbon ayak izini minimuma indireceğini de belirtmesiyle toplum arasında takdir toplamaktadır.

Son olarak sadece bakliyat üretim ve satışında değil borsada da yer alarak ortaklarını ve yatırımcılarını mutlu etme hedefi gütmektedir. 2012 yılında borsada halka arz olmasıyla işlem görmeye hazır hale gelen YYLGD hisseleriyle ekonomik alandaki faaliyetlerini şirket sürdürmektedir.

Bu makale size faydalı oldu mu?

Popüler Yazılar